
2008 ekonomik fırtınası, başlangıçta ABD alt-prim ipotek pazarındaki çalkantılarla tetiklendi. Düşen konut fiyatları ve bir dizi kredi temerrüdü baskısı altında, tüm finansal sistemin kırılganlıkları gün yüzüne çıktı. Lehman Brothers'ın iflası, krizde bir dönüm noktası haline geldi, küresel piyasalarda panik yarattı ve hızla küresel ekonominin çöküş zincirini çözdü.
Kriz sırasında, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki işsiz sayısı 8 milyonu aştı, milyonlarca aile evlerini kaybetti ve milyonlarca iş yeri iflas etti. Resmi yetkililer 2009'da durgunluğun sona erdiğini ilan etseler de, aslında ekonomik toparlanma çok uzaktı ve işsizlik oranı yüksek kalmaya devam etti, ancak yıllar sonra ancak yavaş yavaş azalmaya başladı.
Finansal kurumlar uzun zamandır yüksek riskli ipotekler vermekte ve bu riskleri finansal türevler aracılığıyla satılmak üzere paketlemektedir, bu da devasa bir balon yaratmaktadır. Ancak, konut fiyatları düştüğünde ve piyasa güveni çöktüğünde, potansiyel riskler hızla yayılır, genel ekonomiyi derin bir uçuruma itmektedir.
Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülke, benzer felaketlerin bir daha yaşanmaması için mali denetimi ve risk yönetimini güçlendirse de, riskler hala mevcuttur. Bugün hala yüksek riskli yatırım ürünleri bulunmaktadır ve mali yenilik ile düzenleyici etkinlik arasındaki dengesizlik çözülmemiştir; bu da bizi potansiyel krizlere karşı dikkatli olmaya sevk etmektedir.
2008 finansal krizi, küresel finansal sistem ve politika yapıcılar için ciddi bir sınavdı. Bu, finansal piyasaların istikrarının varsayıldığı değil, sürekli olarak titiz politikalar, etkili düzenlemeler ve piyasa öz disiplinleri aracılığıyla korunması gerektiğini hatırlatıyor; böylece gelecekte benzer felaketlerin önüne geçilebilir.
2008 finansal krizinin hikayesi, insan ekonomik tarihindeki güven, risk ve toparlanma ile ilgili bir bölümdür. İstikrar asla göz ardı edilmemiştir; aksine, sürekli denge sağlama ve düzeltme sürecidir.











